Özvar, Kafkas Üniversitesi ev sahipliğinde Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen "İneklerde Döl Verimi Problemleri ve Buzağı Ölümlerinin Engellenmesine İlişkin Yetiştirici Eğitimi Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, tarım ve hayvancılık sektörünün ekonomik ve stratejik açıdan ülkenin en kritik alanlarından birisi olduğunu söyledi.
Türkiye'de istihdamın yüzde 13,9'unun tarım, hayvancılık ve ormancılıkta olmasına rağmen bu sektörlerin milli gelirdeki payının yalnızca yüzde 6,2 düzeyinde olduğuna değinen Özvar, "Bu oran, sektörde verimliliğin ve karlılığın istenen seviyede olmadığını göstermesi bakımından son derece anlamlıdır. Bu durum doğal olarak kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızın refah düzeyini de olumsuz etkilemektedir. Buna rağmen tarım ve hayvancılık gıda güvenliğimizin teminatı, istihdamın kaynağı ve sürdürülebilir büyümenin vazgeçilmez bir unsurudur. Özellikle küresel ölçekte yaşanan iklim değişikliği, artan nüfus, su kaynaklarının azalması ve benzeri sınamalar, tarım ve hayvancılığın stratejik önemini daha da artmıştır." diye konuştu.
Kars ve Ardahan'ın bölgede büyükbaş hayvan yetiştiriciliği için önemli iller olduğunu, potansiyele rağmen bölgede hayvancılıkta bazı sorunlar yaşandığını aktaran Özvar, şunları kaydetti:
"Öncelikli sorunlardan biri, düşük verimliliktir. Türkiye'de inek başına yıllık süt verimi ortalaması maalesef Avrupa Birliği ortalamasının yarısından azdır. Bu büyük fark, Kars ilimiz de dahil olmak üzere geleneksel yetiştiricilik yapılan bölgelerde verimliliğin artırılması gerektiğine işaret etmektedir. Bir diğer dikkat çekici ve çözüm bulmamız gereken sorun olarak da bölgede ciddi ekonomik zararlara yol açan buzağı ölümleri ve döl verimi kayıpları konusudur. Raporlara göre, maalesef her yıl tek bir doğum sezonunda binlerce buzağı çeşitli hastalıklar nedeniyle telef olmakta, inekler döl tutmama sorunları yaşamaktadır. Nitekim yapılan araştırmalar Kars'ta buzağı ölümleri ve ineklerde döl tutmama nedeniyle ortaya çıkan ekonomik kaybın yılda yaklaşık 6,6 milyar lira gibi çok yüksek düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu rakamlar, bölge hayvancılığının potansiyelinin önündeki engelleri net biçimde ortaya koymaktadır."
- "Çiftçi-yetiştirici eğitimlerinin özel önemi vardır"
Hayvancılık sektöründe karşılaşılan bu sorunların çözümünde üniversitelere büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Özvar, üniversitelerin bölgesel kalkınmanın lokomotifi olma görevini de üstlenmesi gerektiğini bildirdi.
Özvar, üniversitelerin bilimsel araştırma yoluyla ürettikleri bilgi, teknik ve yeniliklerin sahadaki problemlerin giderilmesine hizmet etmesi gerektiğini anlatarak, "Üniversiteler nitelikli insan kaynağı yetiştirerek sektörün ihtiyacı olan uzman veteriner hekimleri, ziraat mühendislerini, teknikerleri ve girişimcileri topluma kazandırmak konusunda da önemli rol üstlenmelidir. Bu noktada uygulamalı eğitimlerin ve doğrudan çiftçi-yetiştirici eğitimlerinin özel önemi vardır." ifadelerini kullandı.
Tarım ve hayvancılıkta istenen atılımı gerçekleştirebilmek için güçlü üniversite-sektör işbirliğine ihtiyaç duyulduğunun açık olduğunu vurgulayan Özvar, şöyle devam etti:
"Üniversitelerimizin bilgi birikimi ve AR-GE kapasitesi, sektörün pratik tecrübesiyle birleştiğinde yenilikçi projelerin ortaya çıkması, yeni tekniklerin ve teknolojilerin uygulamaya geçirilmesi ve bunların çiftçilerimiz tarafından benimsenmesi daha hızlı şekilde gerçekleşecektir. Özel sektör ile üniversitelerin birlikte yürüteceği projeler ile teorik bilgiyle uygulama, kolaylıkla bir araya gelebilir. Bu tür ortak çalışmalar sayesinde akademisyenler araştırmalarını gerçek dünyadaki ihtiyaçlara göre şekillendirirken yetiştiriciler de bilimsel ve teknik destek alarak verimliliklerini artırabilir.
Yükseköğretim Kurulu olarak bizler de üniversitelerimizin sektörle, diğer kurum ve kuruluşlarla güç birliği yapmasına büyük önem vermekteyiz. Üniversitelerimiz ile kamu ve sanayi arasında ortak projeler üretilmesini, kapasite ve bilgi paylaşımı yapılmasını son derece önemli görüyor ve bu tür girişimleri destekliyoruz."
- "Eğitim kurumlarımızın sektörün dinamiklerine uyum sağlaması kritik önemdedir"
Özvar, tarım ve hayvancılık sektöründe sahanın ihtiyaçlarını yakından izlemeyi başarının anahtarı olarak gördüklerini söyledi.
Bu bağlamda üniversitelere düşen sorumluluklardan bahseden Özvar, "Yetiştiricilerimizin karşılaştığı zorlukları doğru tespit ettiğimiz ve beklentilerini tam olarak anladığımız takdirde üniversitelerimiz daha gerçekçi ve etkili çözümler sunabilecektir. Üniversitelerimizin tarım-hayvancılık sektörünü sürekli olarak izlemesi, ihtiyaç analizleri yapması ve müfredatlarını, araştırma gündemlerini bu ihtiyaçlara göre uyarlamaları sayesinde sektörün beklentilerine inşallah daha hızlı yanıt verebileceğiz." şeklinde konuştu.
Tarım ve hayvancılık sektörünün gelişiminde en az teknolojik altyapı kadar önemli diğer unsurun insan kaynağı olduğuna dikkati çeken Özvar, şunları kaydetti:
"Bu insan kaynağını yetiştiren kurumlar ise ziraat fakülteleri, veteriner fakülteleri ile tarım ve hayvancılıkla ilgili meslek yüksekokullarıdır. Dolayısıyla bu eğitim kurumlarımızın çağın gereklerine ve sektörün dinamiklerine uyum sağlaması kritik önemdedir. Fakültelerimizde verilen eğitim-öğretim programları, tarım ve hayvancılık sektörlerinde yaşanan değişimleri yakından takip ederek sürekli güncellenmelidir.
Dijitalleşme, yapay zeka, nesnelerin interneti, hassas tarım, biyoteknoloji, sürdürülebilirlik gibi konular, artık tarım ve hayvancılık eğitimlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmelidir. Bugünün öğrencileri, yarının çiftçilerine, veteriner hekimlerine, gıda uzmanlarına dönüşecektir. Bu nedenle onları geleceğin bilgi ve teknolojileriyle donatmak zorundayız. Eğitim faaliyetlerinin dijital yetkinlikleri artıran, veri temelli karar alma becerilerini güçlendiren ve teknolojiyi etkin kullanabilen insan kaynağı yetiştirmeye odaklanan bir yapıya kavuşturulması büyük önem taşımaktadır."
Çalıştayla hayvancılığın en önemli sorunlarına çözüm bulmayı hedeflediklerini bildiren Özvar, buradan bekledikleri en önemli çıktının yetiştiricilere yeni teknik ve bilimsel bilgiler kazandırılması olduğunu sözlerine ekledi.
Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, veterinerler, akademisyenler, Kars ve Ardahan'dan üreticiler de çalıştayda yer aldı.