Milattan önce 3 binin ortalarında yerleşimin başladığı ve Urartu Krallığı tarafından surlarla çevrilen Harput Kalesi'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı, Elazığ Valiliği ve Fırat Üniversitesinin desteğiyle yürütülen restorasyon ve arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor.
Kaledeki kazılarda yüzde 50'si gün yüzüne çıkarılan ve restorasyonun ardından turizme kazandırılan, 1000 yıllık olduğu tespit edilen, zamanının "sanayi sitesi"nde devam eden çalışmalarda çok sayıda obje bulundu.
Gün yüzüne çıkarılan anahtar, makas, kaşık, mızrak ok ucu, nal gibi yaklaşık 1000 objenin Orta Çağ ve Yakın Çağ'da aktif kullanıldığı tespit edilen "sanayi sitesi"nde üretildiği belirlendi.
- "Objelerin koruma, onarım ve restorasyon çalışmaları devam ediyor"
Harput Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, AA muhabirine, "sanayi sitesi"nde tarihi ve kültürel açıdan önemli buluntular elde ettiklerini belirtti.
"Türkiye'de 1000 yıllık geçmişe sahip endüstri mirası alanı olarak ziyarete açık başka bir yer olmaması bakımından da önem taşıyan 'sanayi sitesi'nde elde edilen yaklaşık 1000 obje içerisinde form bütünlüğü bozulmuş ve parçaları olanlara yönelik koruma, onarım ve restorasyon çalışmaları devam ediyor." diyen Aytaç, üretim fırınları, demir külçeler, buradan çıkan bazı yarı mamuller, geri dönüşüm için hazırlanmış malzemelerin tespit edilmesinin bunların Harput Kalesi'nde üretildiğini gösterdiğini kaydetti.
Aytaç, tarihi kaynakların da zaten buranın maden ve bakırcılık üzerine önemli bir merkez olduğunu belirttiğine işaret ederek, savunma için zorunlu olan ok ucu, kurşunlar ve bazı stratejik ürünlerin zaten burada üretilmiş olmasının gerektiğini ifade etti.
Buldukları anahtar, makas, kaşık, mızrak ok ucu, nal gibi yaklaşık 1000 objenin "sanayi sitesi"nde üretildiğini tespit ettiklerini dile getiren Aytaç, tarihi objelerin daha çok Bizans, Artuklu, Selçuklu, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlı medeniyetine ait buluntular olduğunu vurguladı.
- "Mitolojik olarak kullanılan tılsımlı metal eserler de tespit edildi"
Aytaç, bu objelerin kalede hüküm süren medeniyetlerin tarihi ve kültürel yapısına da ışık tuttuğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yoğunlukla Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait örnekler mevcut. Bunların içerisinde hem günlük yaşama ait hem de savunma amaçlı örnekler var. Fibula (kopça) bronz askılıklar, aydınlatmada kullanılan kandiller ve şamdanlar, bunlara ait parçalar da var. Mitolojik olarak kullanılan tılsımlı metal eserler de elde edildi. Bunları destekleyen kemik diğer eserler de kazılarda elde edilmiş oldu. Burada elde edilen bazı malzemeleri turizme açtığımız demirci atölyelerinde sergileyeceğiz. Bazılarının replikasını kullanacağız, nitelikli örnekler ile sağlam olanları ise Elazığ Müzesine teslim edeceğiz."